15 Şubat 2009 Pazar

BİLGELİĞİN DUDAKLARI ANLAMAYAN KULAKLARA KAPALIDIR (*)


Her şeyi gören zihin vasıtasıyla,

Şahitlik ettim bizzat

Göklerin görünmez yüzüne,

Ve tefekkür yoluyla eriştim Hakikat Bilgisine,

İşte bu bilişle yazıyorum

Tüm bu mısraları...

(Hermes Metinler & Çalışmalar, Der. ve Yay.Haz: Engin Emir, Ege Meta Yay., İzmir, 2006, s. 27).



(...)
Her kutsal ses susturulacak.
Karanlık aydınlığa tercih edilecek.
Gözler gökyüzüne çevrilmeyecek.
Saf olanların aklını kaçırdığı düşünülecek
ve saf olmayanlar bilge diye saygı görecekler.
Deliye cesur gözüyle bakılacak
ve kötüler iyi sayılacak.
Ölümsüz ruhun bilgisine gülünüp yadsınacak.
Göklere layık saygı dolu sözler
ne duyulacak ne kabul edilecek.
(...)


(a.g.e., s. 26)



Hakiykatin ma'nisin şerh ile bilmediler
Erenler bu dirliği riye dirilmediler

Hakiykat bir denizdir şeriattır gemisi
Çoklar gemiden çıkıp denize dalmadılar

Bular geldi tapıya şeriat tuttu durur
İçeri giribeni ne varın bilmediler

Dört kitabı şerh eden asıdır hakıykatte
Zira tevsir okuyup ma'nisin bilmediler

Yunus adın sadıktır bu yola geldin ise
Adın değşirmeyenler bu yola gelmediler.
(Yunus Emre, Bilmediler).


Okumakdan mana ne
Kişi hak'kı bilmektir
Çün okudun bilmezsin
Ha bir kuru emekdür

Yiğirmi dokuz hece
Okusan uçtan uca
Sen hep elif dersin hoca
Manası ne demekdür

Yunus Emre der hoca
Gerekse var bin hacca
Hepisinden iyice
Bir gönüle girmekdür
(Yunus Emre, İlim İlim Bilmektir)


115. Sabret! Allah, güzel düşünüp güzel davrananların ödülünü yitirmez.
116. Sizden önceki kuşakların söz ve eser sahibi olanları, yeryüzünde bozgunculuktan alıkoymalı değiller miydi? Ama içlerinden kurtarmış olduklarımızın az bir kısmı dışında hiçbiri bunu yapmadı. Zulme sapanlar ise içine gömüldükleri servet şımarıklığının ardına düşüp suçlular haline geldiler.
117. Halkı iyilik ve barış sevenler olsaydı, Rabbin o kentleri/medeniyetleri zulümle helâk edecek değildi ya!
118. Eğer Rabbin dileseydi insanları elbette ki bir tek ümmet yapardı. Ama birbirleriyle çekişmeye devam edeceklerdir.
119. Rabbinin rahmet ettikleri müstesna. O, onları işte bunun için yaratmıştır. Rabbinin, "Yemin olsun ben cehennemi, tümden insanlar ve cinlerle dolduracağım!" sözü tamamlanacaktır.
120. Resullerin haberlerinden, kendisiyle kalbini destekleyip sağlamlaştıracağımız her şeyi sana anlatıyoruz. Bunun içinde sana hak gelmiştir. Bunda, inananlar için bir öğüt ve hatırlatma da vardır.
121. İnanmayanlara de ki: "Yapabildiğinizi yapın, biz de işimizi yapıyoruz."
122. "Bekleyin, biz de bekliyoruz!"
123. Göklerin ve yerin gizli bilgileri Allah'a aittir. Tüm iş ve oluş O'na döndürülür. O halde O'na kulluk et, O'na dayanıp güven! Rabbin, yapmakta olduklarınızdan habersiz değildir. (Hud Suresi)


Sabret! Senin sabrın da Allah'ın yardımıyladır. Onlar için tasalanma! Kurmakta oldukları tuzaklar yüzünden de telaşlanma! (Nahl, 127)



Allah'a hamt olsun...

Melekleri de arşın çevresini kuşatarak Rablerinin hamdiyle tespih eder halde görürsün. Aralarında hakla hüküm verilmiştir. Nihayet şöyle denir: "Hamt âlemlerin Rabbi'ne özgüdür! (Zümer, 75)



Son olarak:
"Biz yaradılanı severiz yaradandan ötürü..."

Yeryüzünde debelenen hiçbir canlı, iki kanadıyla uçan hiçbir kuş istisna olmamak üzere hepsi sizin gibi ümmetlerdir. Biz bu Kitap'ta, herhangi birşeyi ne eksik bıraktık ne fazla yaptık. Onlar, sonunda Rableri önünde haşredilirler. (Enam, 38)






Ek Not:

Aferim Avcı katilmamişsin hain ava,

Hakkı öğrenesin ki yürüyesin Hakka,

Sözünü tut ki düşürmesin seni de dara,

Tünelin ucunu dedende ara,

Seninde sonun olmasın sonra kara,

İrade de senin, yorumda senin,

Avcıyken av olmak da senin,

Demek ise benim görevim...





(*) Kybalion, Çev: Murat Sağlam, Hermes Yay., İstanbul, 2005, s. 20.

Hiç yorum yok: