27 Mayıs 2009 Çarşamba

SEVGİLİ KORKUT ATA...







Sevgili Korkut ATA;

Sana kimileri Hızır, kimileri İlyas, birileri Hermes, başkaları Enoch diyor ya... Ben de 'Korkut ATA' diye başlayım dedim...

Velhasıl kul sıkışmayınca Hızır yetişmezmiş dedim; kimi RTE'ye, kimi Barack'a mektup yazıyor, ben de sana yazmayı düşündüm. Aslında bu tam olarak bir mektup sayılır mı bilemiyorum? Biraz, Süleyman Nazif'in "Hz. İsa'ya Açık Mektup"undan esinlenme mi diyelim...

27 Mayıs'ın 49ncu yılında sana memleket havalarından bahsetmek istiyorum:

Sevgili Korkut ATA;

Madem 27 Mayıs ile başladık, onunla devam edelim. Soysuzları bir kalemde geçiyorum, zira değmez. Ama bazı milli görünümlülerden bahsetmek lazım. 'Pat' diye 'devrim' diyebiliyorlar. Sen ne dersin? 'Hani' diyorum '555K' falan iyi, güzelde düşünüyorum düşünüyorum, milli Osmanlı paşalarının neden tasfiye olduğunu anlamıyorum? Yine bu milli görünümlüler 27 Mayıs ile açtıkları lafı, evirip çevirip 5 yıl öncesine, 1955'deki 6 Eylül Olayı'na getiriveriyorlar! Bu nasıl iş? İyi güzel de arada 5 yıl yok mu? '555K' vardı da hangi akla hizmet 27 Mayıs oluvermiş Sevgili Korkut ATA? Bunda bir bit eniği olduğunu sanıyorum. Başka birilerinin birilerinin parmağı olabilir mi acep?

Şey diyecem; hani böyle üzerinde güneş batmayan bir memleket, bir de bunların Ian FLAMING diye bir adamları varmış, onunda yanında Allen DULLES... Her ne hikmetse bunlar 6 Eylül 1955'de İstanbul'dalar mıymış!...

Hani baskı, tahkikat kurulları falan tamam anladık da, dönemin Türk hükümeti 'pogromcu' olabilir mi Sevgili Korkut ATA? Peki, burada tek bir soru daha sorayım: Maliye Bakanı Hasan POLATKAN'ın suçu neydi? Ha bu arada dönemin hükümetini çoktan 'pogromcu' ilan etmişler; 1994 yılında, ABD Senatosunda!... Gerçi sen biliyorsundur ya, galiba Alon LİEL'in kankaları bilmiyor!...

Sevgili Korkut ATA; 'Davos Fatihi' bir büyüğümüz var; ne dersin? Ama işin içine materyalizm girdimi din, iman, dil, milliyet tanımam da tanımam diyor; tanıyanlara da 'faşo' diyor. Sevgili Korkut ATA, sen 'faşo' kime deyiler bilir misin? Benimki de soru işte, tabii ki bilirsin. O yüzden kimlere 'faşo' denilebilir söylemiyorum...

Sevgili Korkut ATA; memlekette çok aç adam var. Mümkün mertebe gün geçtikçe sayıları artıyor. Ne olacak böyle? Mide, aklın önüne geçer mi?

Bir de şu 'mayın'lar meselesi varmış; biliyorsun değil mi o beğenmedikleri ama dünyada ilk ona üniversite sokan Suriye, kendi temizlemiş mayınlarını. İsrail temizleyecek diyorlar; İsrail yerine Suriye'ye mi deyiverseler acaba? Sevgili Korkut ATA; hani Osmanlı'nın son dönemlerinde demiryollarının yirmi km. sağı-solu da yabancı şirketlere verilmiş ya, bu toprak kullanım hakkı olayı, bana biraz bunu hatırlatıyor işte...

Sevgili Korkut ATA; aslında anlatacak o kadar çok şey var ki... Özelleştirmelere girmiyorum bile... Zira donumuzdaki ithal girdi sanırım yerelden çoktur... Haa, daha dün, 8 vatandaş hastanede vefat etti... Allah'a emanet yaşıyoruz galiba... Her taşın altından da ağlayan şeytan çıkıyor; ne dersin dünyada yatacak yeri var mıdır? Allah bilir değil mi? Neyse... "Layık olduklarımızla yönetiliriz" mi diyorsun? Yinede, Allah'ın izniyle bu diyara bekleriz... Daha da uzatmayayım...

Hiç yorum yok: