Amerikan Gizli Hükümeti Kurukafa & Kemikler*
isimli kitabından…
(…) Eylemleri Yeni Dünya Düzeni'ni yaratmaktır. (…) Yüz yıldan uzun bir süredir devam eder… (Grup –The Group- ile işbirliği kurularak; "Grup" aşağıda açıklanacak).
(28 Haziran 1882 tarihli haftalık toplantı duyurusu, s.11)
Tarihe baktığımızda, Teşkilat (Yale Üniversitesindeki Kurukafa ve Kemikleri –Skulls and Bones Society {Trust}- gizli topluluğu "Teşkilat" adıyla tanımlanmaktadır; böyle bir gizli topluluk vardır, s.189, ayrıca üyeleri erkeklerden oluşmakta olup, neredeyse hepsi W/hite A/nglo S/axon P/rotestan'dır, s.48)'ın operasyonlarının toplum üzerine odaklandığını görüyoruz; toplumu belli bir amaç doğrultusunda nasıl değiştirebileceklerini yıllardır araştırmakta ve taktikleri uygulamaktadırlar: Amaç, YENİ DÜNYA DÜZENİ'dir. Bunun için aşağıdakiler önemlidir:
(Yale kampusündeki tapınak)
(NOVUS ORDO SECLORVM=Yeni Dünya Düzeni)
·Eğitim : Gelecekteki toplum nasıl hareket edecek
· Para : Zenginlik ve mal alışverişi üzerindeki kontrolü elde tutmak.
·Hukuk : Dünya Devleti kurulması için bir Dünya anayasasının kabul edilmesi ve devlet iradesinin kabul ettirilmesi.
·Politika: Devletin yönelimi.
·Ekonomi : Zenginlik (burjuva) yaratımı.
·Tarih : Geçmişle ilgili inançlar.
·Psikoloji : İnsanların düşünce tarzının kontrolü.
·Yardımseverlik : İnsanların kontrol edenler hakkındaki iyi düşünmeleri.
·Tıp : Sağlık, yaşam ve ölüm üzerinde kontrol gücü.
·Din : İnsanların ruhsal inancı, birçokları için eylem tetiği.
·Medya : Günlük olaylar hakkında bilinen ve öğrenilenler.
·Devamlılık : İzinden gelenlere ulaşabilme gücü.
Bazı örnekler :
Andrew Carnegie (Teşkilat üyesi olmamakla beraber servetini Teşkilat yönetiyordu; s.58), zengin çelik madenleri sayesinde savaş zengini olmuştu ama üye Daniel Coit Gilman ona rehber olmuş, aynı zamanda Amerikan Barış Derneği'nin finansörü olmuştu. (…) Carnegie, hem savaşı destekliyor hem de barışı…
(Andrew Carnegie)
Teşkilat üyeleri William H.Taft ve Theodore Marburg'un kurduğu Barışı Teşvik Birliği bunu yapıyordu ancak ABD'nin I.Dünya Savaşı'na girmesinde de ısrarcıyken hem de savaşı destekliyordu…
(William H.Taft)
1920'li yıllarda, W.Averell Harriman, Sovyetlere hem diplomatik açıdan hem de maddi açıdan –Devlet Departmanı'nın kanunlarına aykırıyken- önemli bir destekçiydi. İlk Sovyet ticaret bankası RUSKOMBANK'ın kuruluş katılımcılarındandı.
(Averell Harriman)
Bankanın yabancı operasyonlarından sorumlu ilk başkan yardımcısı Max May (Guaranty Tröstününde başkan yardımcısı) oldu.
(Guaranty Tröst)
Yani, Teşkilat üyesi rehberliğindeki bir Amerikan banker Rus bankasındaydı. Yine Hitler'in de öncelikli finansörleri Sendika Bankasındaki büyük hisseleriyle Averell ve kardeşi Roland Harriman ile Şövalye Wooley'di.
(Roland Harriman)
(R.Harriman, yine Teşkilat üyesi Prescott Bush ile, Baba Bush'ta üye)
(Yine s.58'de Ford ailesinden hiçbirinin Teşkilata üye olmadığından söz edilmektedir, bunun yanında Ford ailesininde –daha doğrusu Abd'nin- Hitlerin finansörlerinden olduğunu belirtmek gerekir. Yine, Nazi ordularında Müslümanlardan manipüle edilen Waffen-Hançer adıyla birlikler eklenmiş, bu birliklerin üniformalarında da Kurukafa ve Kemikler sembolü yer almıştır).
(Henry Ford'a Alman nişanı takılırken)
(Müslümanlara propaganda uygulayan adam Emin El-Hüseyin ve askerler)
(El-Hüseyin ile)
(El-Hüseyin Müslüman askerleri ölüme yolluyor)
(Waffen Subayı)
(Askerler)
(Bu konu; Cengiz ÖZAKINCI. Türkiye'nin Siyasi İntiharı Yeni-Osmanlı Tuzağı, Otopsi Yay., 14. Basım, İstanbul, 2007, s. 242-297'de ayrıntısıyla anlatılmıştır. Ayrıca Küreselcilerin "Tek Dünya Devleti" planlarını anlamak içinde başucu kitabı niteliğinde).
Tarih kitapları (Abd tarih kitapları, tabi ki diğer uluslar içinde geçerli!) Naziler ve Sovyetleri düşman göstermekte, birbirlerine zıttırlar. Aynı adam Nazileri ve Sovyetleri desteklemiştir.
(Yazar bazı zıtlık örneklerine devam ediyor…:)
Bundy Ailesi : William Bundy (on yıl Merkez İstihbarat Örgütünde çalışmış, Kennedy ve Johnson'ın Ulusal Güvenlik Asistanı olduğu için) NATO yanlısı idi. Ancak aynı aile, NATO karşıtı, hatta Politik Araştırmalar Enstitüsü gibi Marksist organizasyonlarında içindeydi.
Üye William Buckely, sistemli olarak Sovyetlere saldırırken,
Diğer üye John Burtt bir düzine komünist gruba üye oldu,
Üye William S.Coffin, Jr. Üç yıl Cia 'de çalışmış, sonrada Yeni Politika Ulusal Konferansı ilişkisiyle Vietnam Savaşı karşıtı bir aktivist lider olmuştu.
(…) Hiçbir şey tutarsız değildir. Teşkilat'ın amacı bunların ötesinde ve üzerinde olup, zıtlıklara ihtiyacı vardır. Değişimi yaratmak için yüzeysel araçlara yani, zıtlıklara ihtiyaç vardır: İki zıt kutuptan bir sentez yaratılır. Değişim başlatılır ve bunun sağlanması içinde öz olarak çatışma kontrolü uygulanır (Yazar bunu Hegelist sistem olarak açıklamıştır; Teşkilatı anlamak için bu yaklaşım akıldan çıkarılmamalıdır, s.106). Bu zıtlık-çatışma kontrolü konusuna kitabın pek çok yerinde rastlıyoruz. Olay, sürekli barış için sürekli savaştır (s.105 vd.). Mesela, "ne bağımsız sol ne de bağımsız sağ bu durumdaki tuzağı görememektedir. Birbiriyle dalaşmaya öylesine dalmışlardır ki perdenin arkasında ne olduğunu görmeye çalışmak bile akıllarına gelmemektedir. Bu arada Teşkilat, halinden memnun bir şekilde işlerin akışını kontrol etmektedir. Bir büyü gibi işe yarayan, kusursuz bir oyun" diyor yazar (s.101-102).
Yazara göre Teşkilat, önce eğitim sisteminden başlamıştı (s.111 vd.). Bireyleri belli emirlere uyacak otomatlar yani, robotlar olarak yetiştirmek istemektedir. Bunun için ilk yapılanlardan biri Thomas Hopkins Gallaudet tarafından sağır-dilsizler için geliştirilen "Bak-Söyle Yöntemi"nin normal öğrencilere kesintiyle de olsa uygulanmasıdır (Bu noktada 27 Aralık 1949 tarihli Türkiye ile Abd arasındaki Fulbright Anlaşması ile oluşturulan Türk-Fulbright Komisyonu akla gelebilir - http://www.fulbright.org.tr/ - Bu komisyon, dört Türk, dört Amerikalıdan oluşmakta olup, Onursal Başkanı Abd'nin Türkiye Büyükelçisidir ve anlaşmazlıklarda karar alıcıdır. Bugünde böyledir. Ve bu komisyon Türk milli eğitiminde yaklaşık 60 yıldır karar alıcıdır! Özakıncı, a.g.e., s.325 vd.)
(Thomas Hopkins Gallaudet)
(Bak-Söyle Yöntemi, "=üstesinden gelmeliyiz")
Bunun yanında, bak-söyle yöntemi denilince aklınıza "Cin Ali" gelmiş olabilir mi? Yoksa siz komplocu musunuz?
Kısacası, Devlet gücünün (Yeni Dünya Düzeni yada Tek Dünya Devleti kast edilmektedir) sınırları içinde kaldığı sürece, tarafların sol, sağ, demokratik, cumhuriyetçi, laik, anti-laik olması bir anlam ifade etmez.
Yani, devlet mutlak gerçekliktir ve birey, devletin bir üyesi olarak kapasitesi ölçüsünde varlığa, gerçekliğe sahiptir. Ayrıca kişi ancak devlete hizmet ettiği ölçüde özgürlük bulabilir. Kişi sadece devlete hizmet etmek için vardır. Bireysel farkındalığın ulusal farkındalığa doğru genişletilmesi; işte bu Yeni Dünya Düzeni yada Yeni Organik Dünya Toplumu amacıdır (s.171 vd.). Mesela "(…) tüm insan ırkı, kendi başına bir efektif ruha yükselecektir; bu, ırkın kozmik ruhudur. (…) evrimsel gerçeğidir. (…) bütün insan ırkının birleşmesi, yeni bir çağın başlaması, eşsiz küresel gücü için yeni şafak sökmesi söz konusudur" gibi düşünceler Hitler'in olabilir mi? California'lı Kongre Üyesi John Vasconcellos'undur (s.175). Hegelistlere göre devlet dünyadaki Tanrıdır Bir nevi birey, devlete olan hizmetini yaparak Tanrıya hizmet etmiş sayılmaktadır. Kısaca, kendini devletin başına getirmiş olan elitler, dünyadaki Tanrıyı oynamaktadırlar (s.194).
Yazara göre sızılan kurumlar yok denecek gibidir. Abd'de neredeyse her önemli araştırma, politika, fikir kurumlarına sızmış veya ele geçirmişlerdir. Kiliseler, iş dünyası, hukuk, hükümet de bunlara dahildir.
(Kardinal ve Hitler)
(Papa ve Bush)
(2004'te Başkanlık seçimini kaybeden 1966 üyelerinden John Forbes Kerry ile
seçimi kazanan 1968 üyelerinden George Walker Bush; s.363-364)
(=bir parti, bir dünya, bir tarikat)
http://www.softvote.com/blog/poll_2004
(Eşi Laura Bush, arkada Baba Bush)
(Bush'un annesi Barbara Bush)
(Kızı Jenna)
Yukarıda geçen Grup (The Group), yazara göre Teşkilat'ın İngiliz bağlantısıdır. Teşkilat içindeki aileler, Cécile Rhodes gizli topluluğuna, Milners Yuvarlak Masa, ILUMINATI ve Yahudi gizli topluluğuna uyuyor, benziyor, ortak çalışıyor mu? Oxford Üniversitesindeki All Souls Koleji'nde İngiliz gizli topluluğuna Grup deniliyordu. Grup, burada Rothchilds ilişkisiyle Yahudi benzerlerine bağlanmaktadır (Lord Rothchild, Rodos Gizli Çember üyesiydi).
(Rhodes)
(Rothchild)
Yazar, Teşkilatı ILUMINATI ile de bağlamaktadır. Teşkilat ile ILUMINATI arasında bir bağlantı olasılığını öncelikle eğitim açısından ele almıştır (s.135 vd.). Ayrıca çok gizli iki topluluğunda yöntem ve amaçlarının paralellik göstermesi, törenlerinin benzemesi gibi pek çok benzerlik söz konusudur. Üç gizli topluluğun (ILUMINATI, Teşkilat ve Grup) –bilinen en nüfuzlu üç gizli topluluk- benzerlik olarak üniversitelerde kurulduğu görülmektedir: ILUMINATI, Ingolstadt; Grup, Oxford-All Souls Kolej; Teşkilat, Yale'de (s.138). Hatta Teşkilat'ın kökeni ILUMINATI miydi (s.178 vd.)? Yazar, tapınaklarına tarafsız kişilerin 29 Eylül 1876'da sızarak isimsiz yayınladığı broşürden şu alıntıları yapıyor :
"…duvarlar (Tapınak duvarları) Yale'deki Kemikler'in kurucularının ve 1832'de Topluluk Almanya'da kurulduğu zamanki üyelerinin resimleriyle süslenmiş."
"Kemikler, bir Alman üniversitesindeki birliğin bir bölümüdür. (…) Kurucusu olan General R… (William Huntington Russell), daha önce Almanya'da yaşamıştı ve bir Alman topluluğunun önde gelen üyelerinden biriyle sıkı dostluk kurmuştu. (…) burada kendisine yeni bir bölüm kurma yetkisi verilmişti. Böylece Kemikler kuruldu." (s.282).
Gerek ILUMINATI gerekse Kemikler; çoğu gizli topluluk gibi her ikisi de "Teşkilat" yada "Teşkilatımız" olarak anılmakta. Belki de bir rastlantı(?) Ancak gizlilik dereceleri son derece önemli olarak vurgulanmaktadır. ILUMINATI'de bir sır olarak görülmektedir. Bu topluluklar gücü, gizlilikte aramaktadırlar. İki toplulukta da öncelik üyelerindir. Yine her iki topluluğun kataloglarında da şifreler görülmektedir (s. 314-316).
Grup'un amacı Rhodes'in isteğiyle kayda alınmıştır: "İngiliz hakimiyetinin dünyada yayılması; enerji, emek ve girişim açısından uygun görünen her yerde Birleşik Krallık kolonizasyonunu oluşturmak… nihai hedef olarak ABD'nin İngiliz İmparatorluğu'nun dahili bir parçası haline getirilmesi" (Yazar bu amacı Teşkilat'ın "Yeni Dünya Düzeni" ile kıyaslar ve bundan daha ütopik olmadığını vurgular). Yazara göre Grup, İngiliz siyasetini yüz yıldır kontrol etmektedir (Saltuk Agabey'in "3.DÜNYA SAVAŞI VE TEOLOJİSİ" isimli yazısını okumakta fayda var).
Son olarak ne Grup ne de Teşkilat, küresel bir toplumu insanların yani, halkların-ulusların isteğiyle yaratma peşinde olmadığından, bunu zorlamayla gerçekleştirme çabasındadır. Bunun için savaşları, barışları, devrimleri yaratmış, krizler çıkarmış, kültürleri yağmalamış, toplumlarda manipüleler yaratmış, yalan söylemişlerdir. Bunlar kendi vatandaşları içinde geçerli olmuştur…(s. 57, 65-67).
Bir çok defa kontrollü çatışma –üç yönlü- deyimi kullanıldı. Yukarıda da belirtildiği gibi bu Hegelistik diyalektiktir (s.187 vd.). İki güç arasındaki çatışma, bir sentezin oluşmasına neden olur. Sonra süreç tekrar başlar… ve tekrar… Nihai sonuç, Teşkilat'ın amacı olan "Yeni Dünya Düzeni"dir. Kontrollü çatışma bu sonuç için olmazsa olmazdır. Eylemler, olaylar rasgele değil, özel olarak imal edilir. Bu deyim, niçin bu para babalarının Nazileri, Sovyetleri yada Kuzey Kore'yi desteklediklerini açıklamaktadır (Birkaç örnek verelim: YILDIRIM Uğur. Direnen Bir Devletin Öyküsü Misliyle Mukabele, Truva Yay., İstanbul, 2007, s.81'deki 3 Şubat 1980 tarihinde çekilmiş fotoğraflar; Abd Başkanı Carter'ın güvenlik danışmanı Zbigniew Brzezinski, Usame b. Ladin'in silahını kontrol ediyor.
Bugün düşmanlar. Peki Ladin nerede? Yine aynı eser dip not 12; Taliban rejimi eski sözcüsü Rahmatullah Haşimi'nin 2006 yılında Yale'de terörizm konusunda dersler aldığı ve İngilizce öğrendiği belirtilmektedir. Ve PKK… konusunda alttaki kısayolları sırayla değerlendirin. Acaba burada kontrollü bir çatışma mı var?)
http://yenisafak.com.tr/Politika/default.aspx?t=15.11.2007&c=2&i=81916
http://www.objektifhaber.com/yeni/objhab/default.aspx?id=4O4O2204
http://www.haberkulesi.com/haber_oku.asp?haber
Peki ya bu iki fotoğrafa ne demeli? Sizce montaj mı? (Saltuk Ağabey'in "3.DÜNYA SAVAŞI VE TEOLOJİSİ" isimli yazısını okuyunuz).
Çatışmanın tek dünya devleti oluşturmanın yanındaki diğer bir getirisi de para babalarına sağladığı kazançlardır (s.190).
Anlaşılacağı üzere savaşlar yada barışlar vd. olaylar tesadüfi değildir. Bunlar kişilerin kasıtlı ve yaratıcı eylemleri sonucunda başlar. Bu noktada yazarın verdiği örnek (Faşist Nazi x Marksist Sovyet) tez x anti-tez = sentez ilişkisini anlamak için elverişlidir (s.198-199).
Örneğe geçmeden önce II.Dünya Savaşı tarafları olan bu devletleri ve savaş sonrası kimin karlı çıktığını bir düşünelim. Dünyanın çehresinin değiştiği malum. İki zıt kutbun çatışması savaşı çıkarmış, sonuçta Abd kazanmış, Soğuk Savaş Dönemi başlamış, Birleşmiş Milletler'in kurulmasına neden olmuş (günümüzde kimin tekelindedir?), yazara göre böylece dünya hükümetinin kurulmasında ilk adım atılmıştır (s.202. Ayrıca Bkz. WILLIAMS, Robert H. Yahudi Ütopyasında Siyonistler'in Nihai Dünya Düzeni, Çev.E.Erdoğan, Ozan Yay. İstanbul, 2006, s.88 vd.nde BM'nin Siyonistlerce oluşturulduğuna dair işaretlere dikkat çekmektedir. Ancak böyle de olsa varılmak istenilen sonuç değişmez –ayrıca Abd ile İsrail'i ayrı tutmamak gerekir-; Yeni Dünya Düzeni'dir).
Yukarıda Averell Harriman'ın ismi geçmişti. 40'lı yıllarda Sovyetlerde büyükelçiydi. Abd'nin Sovyetleri düşman olarak gördüğünü biliyoruz. Sovyetlerin savaş sonrası teknolojisinin olmadığından da haberdardı. Ancak Harriman, aynı anda iki çatışma politikasını birden zorluyordu: Abd teknolojisinin ihracıyla Sovyet gücü oluşturmak ve o güce karşı batıda bir savunma oluşturmak. Yani iki zıt kutup ile sentez oluşturmak!... (s.212). Öyle ki yazar, 1917 Bolşevik İhtilalinde Wall Street desteğine dikkat çekmektedir (finansörler Harriman, Morgan, Rockefeller, vd., s.220 vd.).
(J.P. Morgan)
Öyle ki Japonya'nın Sibirya'ya müdahalesi bile önlenmiştir (Sibirya'daki demiryolu boyunca dizilmiş Abd ordusunun görevi Japonları oradan uzak tutmaktı; s.233). Yine, 1920'lerde gerek Sovyetlerin elinde ne işgücü ne de teknoloji kalmış, üretim sıfıra inmişti. Gerek Kafkasya'daki petrolün çıkartılması (Teşkilat'ın kilit adamı ancak üyesi olmayan, bir Templier ve 33.dereceden Mason olan Matthew C. Brush'un Yönetim Kurulu Başkanı olan Abd şirketi Barnsdall Co. İle gerçekleştirildi. Bu şirketin ortaklarıysa Guaranty Tröstü, Lee Higginson Co. Ve W.A.Harriman idi) gerekse Kafkasya'daki manganezin çıkartılması işleri de Abd'li para babalarınca yapıldı (Yine W.A.Harriman ve Guaranty Tröst; Harriman'ın Sovyetler'deki manganez işlerini yürüten Georgian Manganese Co.'nun Yönetim Kurulu Başkanı yine kilit adam Matthew C. Brush idi. s. 234 vd.). Tüm bunlar olurken Abd, Sovyetler'e düşman ve tüm ilişkiler yasaktır; yani suç işlenmektedir. Ne Abd Dışişleri ne de başka bir kurumun bilgisi vardır (s.238). Hatta o kadar ileri gidilmiştir ki, yukarıda da bahsedildiği gibi para babaları, Sovyet Bankasına ortak bile olmuşlardır (s.243). İlginç olan nokta hiçbir şekilde soruşturma yürütülememiş olmasıdır (s.242).
(Harita ile askerlerin nerede olduklarına bakınız)
Hükümet, Sovyetleri tanımıyorken Abd'li firmalar Rusya'da ilk beş yıllık planı hazırlıyordu. Kanunları çiğneyerek Sovyetlere kredi, teknoloji vs. ihraç etmenin yanı sıra daha da ilginci Sovyetler'in rahatça Abd Doları basabilmesi için Hazine Bakanlığı'nın para kalıpları gönderiliyordu! (s.251).
Yukarıda da belirtilmişti: Kontrollü çatışmada Sovyetler tez ise Naziler de anti-tezdir. Kısaca değinmek gerekirse Harriman, Guaranty Tröst Nazi finansörleri arasında da sayılmaktadır (s. 254). Yine Henry Ford'da başlıca Nazi finansörlerinden biridir Öyleki Ford'dan Hitler'e oluk oluk para akarken, sahibi olduğu Opel, General Motors gibi şirketler, Nazilerin uçak, otomobil, kamyon, silah gibi ihtiyaçlarını karşılamak için son ana kadar çalışmışlardır (Özakıncı, a.g.e., 256 vd.). Ayrıca Nazi finansörleri arasında Alman çelik kralı Fritz Thyssen'de bulunmaktadır. 1932 yılında, Thyssen ve Harriman, yöneticileri iki Nazi, dört Teşkilat üyesinden oluşan NY'taki Union Banking Corporation ile ortaktı (s.254 vd.).
(Thyssen ile Hitler)
(Thyssen ile Bush'un dedesi 1917 üyesi Prescott Sheldon Bush)
Savaş ve devrimler, kazanç fırsatları sunar; kazanç kaynaklarıdırlar. Şirketler, kazanç için düşmanla ticaret yapabilir (petrol ürünleri, silah sanayi, motor vb., uçak sanayi gibi, s.261 vd.). Mesela Walker Bush dönemi ile Abd'de bir ilk yaşanıyor, ilk kez Başkan, Başkan Yardımcısı ve Dış İşleri Bakanının eski enerji şirket yönetici olmaları görülüyordu. Bunun yanında daha önce Abd başkanları içindeki enerji sanayinden gelen tek kişide Baba Bush'tu. Petrol sanayinin, Bush Döneminde rekorlar kırdığı görülür. Abd'li yirmi dokuz küresel şirket, 2003 yılında 43 milyar dolar, 2004 yılında 68 milyar dolar kar ettiler. 2005 yılında öyle coştular ki sadece tepedeki üç şirket (Exxon-Mobil, Chevron ve Conoco Philips) kazancı 64 milyar dolar oldu ve bunu yarısı sadece Teksas merkezli Exxon'un idi (Dünya tarihinde bir şirketin yıl içinde elde ettiği en yüksek kardı ve bu rekor 2004-2005 yıllarında iki kez tekrarlandı). Bunlar yanında dünyanın en büyük mühendislik firması Bechtel Corporation, dünyanın en büyük silah ihracatçısı Lockheed gibi firmalarda kazanç sağladılar. Özellikle Irak'ın işgalinde (2003 yılı ile) önemli roller oynamışlardır. Mesela, 2004 yılında Chevron, bir yıl içinde 13,3 milyar dolar ile 125 yıllık tarihinin en büyük kazancını sağladı (bir önceki yılın yaklaşık iki katı, sonraki yıl ise 14 milyar dolar). Bechtel'in 2003 yılındaki 16,3 milyar dolarlık kazancı (2002 yılında 11,6 milyar dolar idi) 2004 yılında 17,4 milyar dolara çıkmıştır. Halliburton'un hisse değerleri 2003-2006 arasında dörde katlanırken, Lockheed'in hisse değerleri 2000-2006 arasında üçe katlandı. Cheney, bu iki şirketin ortaklarındandır (JUHASZ, Antonia. Bu$h'un Ajandası Dünyanın Ekonomik İstilası, Çev: S.Yeniçeri, Koridor Yay., İstanbul, 2006, s.17 vd.).
http://www.gazeteci.tv/Detay.asp?GuvenlikID=66O72O70O67O68O
http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/2003/04/12/yazarlar/yazarlar241.html
(İlgili kısayollar)
Yukarıdaki çatışma sonucu BM, UNESCO, NATO Varşova Paktı, vd. kurulmuştu. Daha öncede denildiği gibi yazar bu kuruluşları yeni dünya için birer adım olarak nitelendirmektedir. Ancak açık bir değişle yeni diyalektik arayışları gerekliliği görülmeye başlanmaktadır. Sol-sağ gibi kontrollü çatışmalar da eskisi gibi inandırıcı değildir.
Bu noktada yeni diyalektikte Angola'yı atlıyoruz (çünkü para babaları Sovyetlerde uyguladıklarını burada da uygulamışlar, burayı Küba-Sovyet üssü yapmış ancak 17 batılı petrol şirketi ve diğer şirketler Angola'da yer almıştır; s.269 vd) ve Komünist Çin'in yaratılmasına geliyoruz:
(Angola Halk Cumhuriyeti)
(Petrol ve elmas zengini Angola!)
Öyle ki yazar, daha 1911 Sun Yat Sen Devrimi'nde Wall Street müdahalelerini belirtmektedir. I.-II. Dünya Savaşlarını atlayarak 1984'lere gelindiğinde Abd'li Bechtel Corporation'ın Çin'de Bechtel China, Inc. isimli bir şirket kurduğu görülmektedir. Kısaca, 2000'li yıllarda Komünist Çin, Amerikan teknolojisi ve insan gücüyle süper güç haline gelecektir (Kitabın orijinal ilk basımı 1983 yılına aittir; ayrıca Çin 2000'li yıllarda süper güç haline gelmiştir). Yazar, Teşkilat'ın bu uğraşlarını -1983 yılında-, kontrollü çatışmada Çin x Sovyet çatışmasına sokmak olarak yorumlar.
http://nhs.needham.k12.ma.us/cur/Baker_00/2001_p6/baker_js_p6/Hawaiifoundation.jpg%20
http://www.amcham-shanghai.org/NR/rdonlyres/6EA7A413-A98A-403D-9342-497C84A053CC/554/Bechtel3.jpg
Şimdi bu noktada yazarın 1983 yılından geleceğe dönük bir öngörüsü önemlidir. Teşkilat yazara göre Çin konusunda hata yapmıştır:
"Bu diyalektik meydan okuma karşısında Moskova'nın vereceği tepki ne olarak? Geleneksel Rus paranoyası bir yana, biraz huzursuz olmaktan öteye gidecekleri hiç şüphesiz. Peki ya Komünist Çin'in 2000 yılından sonra Sovyetler Birliği ile gücünü birleştirerek süper-süper güç Abd'ye karşı bir harekete girişmeyeceğini kim garanti edebilir?" (s.274 vd. Yazarın öngörüsü Sovyetlerin dağılacağına yetmese de Rusya ile Çin'in birlikteliğine çağrışım yapmıştır. Ayrıca bu iki güç, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Özbekistan ile birlikte 2001 yılında Şangay İşbirliği Örgütü'nü kurmuştur. Bunların yanında İran, Hindistan, Pakistan ve Moğolistan gözlemcidir).
Bu arada yazar bu oluşumu kemikler, kafatasları, el işaretleri (Longhorn sign-uzun boynuzlu hayvan işareti;
yazar kitabı kaleme aldığı tarih açısından bu kadar görsel içerik şansına sahip değildi. Bush'un memleketi Texas'ta
böyle bir Amerikan futbol-basketbol takımı var -
http://en.wikipedia.org/wiki/Texas_Longhorns ,
hadi bu işaret takım için bir sembol olarak kullanılıyor ancak politikacı vd. yaptığı bu işaretleri de bununla alakalı düşünürsek çok mu saf oluruz? Peki böyle kabul edersek, Arafat ile Ahmedinecat'ta mı bu takımın taraftarı olur?) gibi ilintilere bakarak satanizm ile bağlantı kurmaktadır (s. 307 vd.).
(Baba Bush, her üyeye verilen saatin solunda)
(Papa ! Benedict)
http://mamuli.net/didgori/userfiles/image/benediqte_da_satanizmi.gif
(Eski Indiana Senatörü Dan Quayle, Baba Bush dönemi)
(Cheney)
(Hillary)
(Bush ile General Tommie Franks)
(Fleischer)
(Sarkozy)
(Berlusconi)
(Ürdün Kralı Abdullah)
(Estonya Başkanı Toomas Hendrik Ilves)
Peki ya İran-Irak Savaşı'na, 1.Irak yada son Irak Savaşı'na hangi gözle bakılmalı? Peki ya BOP? BİP? GBOP?
Diğer üyeler…(Üye listeleri s.349-365; 1833-1985 arası yer almaktadır)
* SUTTON, Antony C. Amerikan Gizli Hükümeti Kurukafa & Kemikler, Çev. S.Yeniçeri, Koridor Yayıncılık, İstanbul, 2005.
(Ayrıca gizli topluluklar hakkında Bkz.
http://www.komplo.org/Content/Content.aspx?ID=130&GroupID=1 ,
http://www.silver-investor.com/charlessavoie/cs_may05_pilgrims.htm ,
Bkz. Erol BİLBİLİK'in kitapları ve blogtaki diger yazılar.
Küresel güçleri anlamak için bazı kısayollar;
http://cemyaren.blogspot.com/2007/11/glocal-forum-yutturmacasi.html ,
http://cemyaren.blogspot.com/2007/11/rafiq-haririnin-katli-ve-ardindaki.html ,
http://cemyaren.blogspot.com/2008/04/ite-size-ete-izleri.html ).
Tonyukuk
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder