9 Ağustos 2008 Cumartesi

08.08.2008



29. Yaz Olimpiyatları Çin'de başladı... Çin'in Ankara Büyükelçiliği önünde toplanan ellerinde Doğu Türkistan ve Türk bayrakları taşıyanlar, Doğu Türkistan'daki Uygur Türklerine yönelik baskıların artmasına dikkat çekmek için eylem yaptılar; kendini yakan bile oldu... Bu arada Rus Başbakanı Putin'de olimpiyatlar için Çin'de idi... Ya Rus Devlet Başkanı Medvedev? O da izindeydi... Kremlin Meydanı'nı boş bulanlara birileri -tam da barış için masada oturdukları bir sırada- bir "cinlik" hatırlatması yapmış olacak ki böyle bir günde "Kadife Devrim" (bizce darbe demek daha doğrudur; keza Gürcü eski Devlet Başkanı Edward Şevardnadze'ye neler yapıldı?) ile gelen Amerikan okullarından mezunlar(!) Osetler'de temizliğe girişelim diye düşünmüşler!... (Bu arada haberlerde Osetler'e "ayrılıkçı" dendiğini duyabilirsiniz. Onlar ayrılıkçı falan değil; topraklarını savunanlar). Sonrasında da "Osetya'ya özgürlük getiriyoruz" diye buyurmuşlar!... Tabi "YERSEN"... Sonuç ne? Kadife devrimcilerin güvendiği dağlara karlar mı yağdı? Türkçe'de bir deyim vardır: "El şeyiyle gerdeğe girilmez" diye... Aç, işsiz halkını düşünmemek böyle bir şey olsa gerek... Ve söylenenlere göre 1500 insan öldü!... Yazık değil mi? Rusya mı? Kosova'nın bağımsızlığıyla başlayıp Karadjic'in teslim edilmesiyle Sırbistan'ı kaybetti Osetya'yı kaybedemez; daha doğrusu Balkanlar'ı kaybetti Kafkaslar'ı kaybedemez... Rusya, Kosova'dan beri kaybediyordu ancak artık olabilemez... Yani, "Kadife Devrim"lerle gelenler "Kızıl Darbe"lerle gidecekler!... Ha, bazı Amerikan demokratları(!) masum insanlar ölüyor diyerek Rusya'yı suçlayacaktır. Şu ki; bu "kendinden menkul" demokratlar(!) "war for democracy" diye diye Irak'ta, Afganistan'da, Filistin'de, Afrika'da ölen, yaralanan, göç eden milyonlarca insanı görmezden gelen, Irak'ta vatanını savunanlara "terörist" diyenlerdir!... Filistin'deki "dünyanın en büyük açık hava hapishanesini" görmeyenlerdir!... Böyle biline... 08.08.2008 tarihini bir kenara not edelim: Küresel elitin ABD ekonomisini çökertmeye başlamasıyla beraber Kafkaslardaki son durumdan sonra artık dünya çok kutuplu...






Not: Biz "Yurtta Sulh Cihanda Sulh" diyenler, "Mutlaka şu ve bu sebepler için, milleti savaşa sürüklemek taraftan değilim. Savaş zorunlu ve hayati olmalıdır. Gerçek kanaatim şudur: Milleti savaşa götürünce vicdanımda azap duymamalıyım, öldüreceğiz diyenlere karşı, ölmeyeceğiz diye savaşa girebiliriz. Lakin millet hayatı tehlikeye maruz kalmıyorsa savaş cinayettir" diye düşünenleriz!... Unutmamalı: Emperyalizmin Amerikan'ı da, AB'si de, Rus'u da olmaz!... Tek düşüncemiz devletimizin çıkarları olmalı; birbirimize sımsıkı tutunarak!...

Hiç yorum yok: