AŞAĞIDA ANLATILAN OLAY, [ YUKARIDA VURGULANAN HUSUSLARI İÇEREN ] ALTTA KAPAK RESMİ BULUNAN KİTABDA YAZMAKTADIR.
Sayfa:267
“Lanze” isimli bir “Evanjelist rahip” ve “İlluminatis”, Temmuz-1875’de İlluminati görevlisi olarak (kurye) SİLEZYA’ya giderken yolda yıldırım düşmesi sonucu ölmüşdü.
Tarikatın talimatlarının üzerinde bulunmasıyla,bütün entirka planları “BAYERA Hükümeti”nin eline geçmiş oldu.Bunun üzerine İlluminati mensupları “Zwack” ve Bassus”un evlerine ani baskınlar düzenleyerek diğer belgeler ve deliller de ele geçirildi.
Sayfa:289 (ve devamı)
BAVYERA Hükümetı’nin ele geçirdiği belgelerde “DÜNYA DEVRİMCİ HAREKETİ” ne ait başka delillerde bulundu.
Bunun üzerine BAVYERA Hükümeti FRANSA-İNGİLTERE-POLONYA-AVUSTURYA-RUSYA’ya devrimin uluslar arası doğası konusunda uyarıda bulundu,fakat bütün uyarılara rağmen bu “şeytanî fesat” hareketi durdurulamadı.
Çünkü “dünya İhtilal Hareketi”nin arkasında ki insanlar,seçilen hükümetlerden çok daha güçlüydü.1785 yılında Bavyera Hükümeti’nin diğer ülke hükümetlerine verdiği bilgiler,onları harekete geçirmeye yetmemişdi.Fransa Kraliçesi Marie Antoniette’nin kızkardeşi,bir mektup yazarak,ONU DEVRİMCİ BİR KOMPLOYA KARŞI UYARMIŞDI.Kızkardeşi uluslar arası bankerlerin ve bir kısım masonların ortak bir devrim hazırladığını,bu sebepten ‘hayatının tehlike’de olduğunu yazıyordu.
Marie Antionette (1755-1793) Avusturya İmparatoru 1nci Francis’in kızıydı. ve “Fransa Kralı XVIncı Louis” ile evlenmişdi.M.Antionette,kız kardeşinin yazdığı “İlluminati Komplosu”uyarılarına hiç inanmamışdı.Kızkardeşinin uyarı mektuplarının devam etmesi üzerine,cevabî mektubunda şöyle yazıyordu:
“Fransa söz konusu olduğunda masonların rolünü çok abartıyorsun.Onlar Fransa’da Avrupa’nın diğer ülkelerine nazaran çok daha önemsizdirler.” TARİH (ekleme:kutup yıldızı gibidir.) M.Antionette’nin kız kardeşini haklı çıkarmışdı.
M.ANTİONETTE'NİN GİYOTİNİ
Weishaupt ve Mendelsshon , M.Antionette’i karalamak için “ELMAS GERDANLIK” hikayesini uydurmuşlardı.O zamanlar Fransa’nın malî durumu çok bozuktu ve Fransa Hükümeti Uluslar arası Para Baronlarından ek kredi dilenmekteydi.
Büyük fesatcıların gizli ajanı sarayın kuyumcusuna –Kraliçenin arzusu arzusu imiş gibi- elmas bir gerdanlık sipriş verdi.Bu gerdanlık o günkü fiatı ile çeyrek milyon“livre” (yaklaşık 1,5 kilo saf altın olabilir.)idi ve tabii,Kraliçe adına sipariş verilmişdi.Saray kuyumcusu ‘Elmas Gerdanlığı” Kraliçeye getirince ,Kraliçe onu derhal iade etti ve gerdanlık ile ilgili hiçbir para ödemediğini bildirdi.Kraliçenin bütün iyi niyetine rağmen,gerdanlık ile ilgili söylentiler,komplocuların istediği şekilde gelişiyordu.
Balsamo’nun propoganda makinası yoğun bir biçimde çalışmaya başladı.Bunun sonucunda ,M.Antionette yoğun bir eleştiri bombardımanına maruz kaldı.Bir anda Kraliçe’nin şeref ve itibarı zedelenmiş,karakterine leke sürülmüşdü.Bu işlem tamamlndıktan sonra ,Balsamo’nun yayın organları binlerce hatta onbinlerce broşür basıp dağıtarak, ‘Kraliçe’nin gizli bir aşığı olduğunu,gerdanlığı da bu şahsın gönderdiği yalanını yaymaya başladılar.Fakat Kraliçeyi hedef alan yalan ve iftira kampanyası bununla sona ermemişdi.
Fesatcılar,”Kardinal Prens de ROHAN’a" kraliçenin imzasını taklit ederek
bir mektup gönderdiler.
Mektupta “gece yarısı ‘PALARİS ROYAL’ de buluşalım ve ‘Elmas Gerdanlık Meselesini görüşelim.” diye yazıyordu.Gece yarısı,Kraliçe yerine ‘Palaris Royal’den bir fahişe gelerek Kardinal’e kendini Kraliçe olarak tanıtmışdı.
Bu olay ertesi gün gazeteler ve broşürlere hemen yansıdı.Böylece kilise ve devlet’in en yüksek makamlarına ulaşmış iki insanın şahsında,hem kilise,hem de devlet yıpratılmış oldu.
Fransa Hükümeti,devamlı savaşlar dolayısı ile faizle yeniden borç para bulmak mecburiyetinde kalmışdı.Aslında bu savaşlarıçıkaranlar da borç veren ‘Uluslar arası Fesatcılar’dan başkası değildi….Fransa Hükümeti ile bankerler arasında yapılan anlaşma gereğince ,”Jacques M.Necker” adlı bir kişinin ‘Fransız Kraliyet Konseyine’ “FİNANSAL MESELELER BAKANI-Maliye Bakanı- olarak atanması şartı vardı.
Palaris Royal,
( ŞİMDİ Beçika sınırları içinde ve Brüksel’dedir. )
Kraliyet sarayı olup,o günlerde gene gizli güçlerin bu sarayı düşürdükleri durum hakkında EK bilgi-(sf.288):
1780 li yıllarda XVI . Louis’in kuzeni olan Orleans dükü ; illuminatinin en üstünde olan 13’lerin bir altındaki 33’ler de faal üye olan “Marki Mirabeau” tarafından Fransa’daki ‘mavi’ veya ‘ulusal’ denilen Masonluğa sokmaya muaffak olmuşdu. DÜK’ün borçları bir hayli kabarıktı ve 1780 yılındaki borcu 800.000 livre idi. Tefeciler ona finansal yardım teklifinde bulundular.DÜK boçların karşılık,”PALARİS ROYAL-Kraliyet Sarayı- diye adlandırılan evi de dahil olmak üzere bir çok mülkünü ipotek etti.Böylece DÜK ; tamamen yahudi bankerlerin avucuna düşmüş bulunuyordu.Fransız devrimini yöneten gizli güçler,”Choderlos de Lacros”u başta ‘polaris Royal’ olmak üzere, DÜK’ün mülklerini yönetmekle görevlendirdiler.”De Lacros” bir İspanyol yahudisiydi.Lacros,’Palaris Royali’ zamanının en kötü ününe sahip evine çevirdi.Burda her çeşit şehevi eğlence,ahlaksızlık ve utanmaz şovlar,müstehcen resim galarileri,pornografik kitablar ve cinsel sapıklığı en hayvanî şekillerde ortaya döken sergiler bulunuyordu.Ayrıca erkekler ve kadınlar için en hayasızca sefahat âlemleri de düzenleniyordu.Böylece ‘Polaris Royal’ Fransız dinî inançlarının ve hlakının sistematik olarak çökertildiği ve yok edildiği bir yer haline geldi.Bütün bu yapılanlar “En iyi devrimci,ahlâk kurallarını hiç uymayndır.” Düsturunun kaynaklandığı “Jakops Frank”ın kqabalistik teorisine dayanıyordu.Laclos ve Balsamo’nun şantaj ağına düşen erkek ve kadınlar,onların istediklerini yapmak mecburiyetinde kalıyorlardı. Bu şekilde Orléans DÜK’ünün mülkleri ‘Devrimci Poltika Merkezleri’ haline geldi.sağlayanlar arasında “ROBESPİERRE,DANTON,MARAT’da vardı.Jakoben Konvanında kararlaştırıldığı gibi,hapishane ve tımarhane kaçkınları sokaklara salınarak,”TERÖR DÖNEMİ” için uygun bir psikolojik ortam yaratıldı.
BU ALTTAKİ PARAĞRAFDAHA DİKKATLİ OKUMAMIZDA FAYDA VAR GİBİ….GİBİ….GİBİ….!!!!!
Bu konvan’da ayrıca “TASFİYE EDİLECEK” yani bir şekilde öldürülecek onlara göre gericilerin listesi de hazırlanmışdı.Caniler ve deliler,sokaklarda katliamlar ve tecavüzlerle halkı dehşete düşürürken KOMÜN’ün(Paris Kominitesin’de Jakobenlerin “SANHEDRİN’i pezevengi Manuel’in yönetiminde örgütlenen yer altı unsurları,bütün önemli siyasetcileri,önde gelen din adamları,KRALA SADIK SUBAYLARI tutuklamaya hazırlanıyordu.Devrimin başlaması ile birlikte Jakobenler kontrolü ele geçirdiler.
ORLéANS DÜKÜ ‘nü ; kuzeni Kral XVI ncı LOUİS’in öldürülmesi lehine oy kulanmasını sağlayarak, onu kendi amaçları için kullandılar.DÜK meşru bir MONARŞİ’nin kurulacağını sanıyordu ama Jakobenlerin gündeminde başka talimatlar vardı.Kralın idamı için oyunu kullandıktan sonra ,’devrimin arkasındaki gizli güç’ onun da “tasfiye edilmesi”ni emretti.DÜK, yoğun bir karalama ve iftira kampanyasının ardından,inanılmaz kısa bir zaman içinde kellesini giyotine kaptırdı.
(Bu yazının başında adından bahsedilen) “Marki Mirabeau” bu korkunç intikam aletinin çalışmasından çok huzursuz olmuştu.O karal’a karşı şiddet uygulanmasına karşıydı.Şahsî inanışına göre ,devrimin amacı XVI ncı LUİS’in yetkilerinin kısıtlamak olmalıydı.(Bu arada kendiside Kral’ın baş danışmanı olmayı düşünüyordu.) Efendilerinin Kral’ı öldürmeye karar verdiklerini öğrenince,XVI.Louis’i sadık generalerinin korumasında PARİS dışına kaçırmaya kalkıştı.Fakat bu da onun sonu oldu.Çünkü,Jakobenler kaçış planını öğrenmişleridi.Mirabeau’yu halkın önünde idam etmeye cesaret edemeyen yönetim,onu “ZEHİRLİYEREK” öldürttü ve ölümüne intihar süsü verdirdi.
İlluminati’nin ‘TERÖR YÖNETİMİ’nin başında “bedenleşmiş şeytan” denebilecek iki şahıs yer alıyordu;
Bu ikili yollarına çıkan bütün insanları göz kırpmadan ölüme gönderdiler.Fakat görevleri tamamlanınca ,bu iki cellat da giyotinden kurtulamadılar.Bunlar Fransız İhtilalini yöneten İlluminatinin onüç direktörü tarafından kullanılan ”alet” lerdi.Fransız Devriminden sonra,bankerler NAPOLYON’u “alet” olarak kullandılar ve Avrupa’daki kralıkları yıkmak için ,”NAPOLYON SAVAŞLARI”nı organize ettiler.
YUKARDAKİ KİTABDAN YAPILAN ALINTININ BENZERİ ALTTA KAPAK RESMİ BULUNAN KİTABTA DA KONU EDİLMİŞDİR.
Sayfa:267
“Lanze” isimli bir “Evanjelist rahip” ve “İlluminatis”, Temmuz-1875’de İlluminati görevlisi olarak (kurye) SİLEZYA’ya giderken yolda yıldırım düşmesi sonucu ölmüşdü.
Tarikatın talimatlarının üzerinde bulunmasıyla,bütün entirka planları “BAYERA Hükümeti”nin eline geçmiş oldu.Bunun üzerine İlluminati mensupları “Zwack” ve Bassus”un evlerine ani baskınlar düzenleyerek diğer belgeler ve deliller de ele geçirildi.
Sayfa:289 (ve devamı)
BAVYERA Hükümetı’nin ele geçirdiği belgelerde “DÜNYA DEVRİMCİ HAREKETİ” ne ait başka delillerde bulundu.
Bunun üzerine BAVYERA Hükümeti FRANSA-İNGİLTERE-POLONYA-AVUSTURYA-RUSYA’ya devrimin uluslar arası doğası konusunda uyarıda bulundu,fakat bütün uyarılara rağmen bu “şeytanî fesat” hareketi durdurulamadı.
Çünkü “dünya İhtilal Hareketi”nin arkasında ki insanlar,seçilen hükümetlerden çok daha güçlüydü.1785 yılında Bavyera Hükümeti’nin diğer ülke hükümetlerine verdiği bilgiler,onları harekete geçirmeye yetmemişdi.Fransa Kraliçesi Marie Antoniette’nin kızkardeşi,bir mektup yazarak,ONU DEVRİMCİ BİR KOMPLOYA KARŞI UYARMIŞDI.Kızkardeşi uluslar arası bankerlerin ve bir kısım masonların ortak bir devrim hazırladığını,bu sebepten ‘hayatının tehlike’de olduğunu yazıyordu.
Marie Antionette (1755-1793) Avusturya İmparatoru 1nci Francis’in kızıydı. ve “Fransa Kralı XVIncı Louis” ile evlenmişdi.M.Antionette,kız kardeşinin yazdığı “İlluminati Komplosu”uyarılarına hiç inanmamışdı.Kızkardeşinin uyarı mektuplarının devam etmesi üzerine,cevabî mektubunda şöyle yazıyordu:
“Fransa söz konusu olduğunda masonların rolünü çok abartıyorsun.Onlar Fransa’da Avrupa’nın diğer ülkelerine nazaran çok daha önemsizdirler.” TARİH (ekleme:kutup yıldızı gibidir.) M.Antionette’nin kız kardeşini haklı çıkarmışdı.
M.ANTİONETTE'NİN GİYOTİNİ
Weishaupt ve Mendelsshon , M.Antionette’i karalamak için “ELMAS GERDANLIK” hikayesini uydurmuşlardı.O zamanlar Fransa’nın malî durumu çok bozuktu ve Fransa Hükümeti Uluslar arası Para Baronlarından ek kredi dilenmekteydi.
Büyük fesatcıların gizli ajanı sarayın kuyumcusuna –Kraliçenin arzusu arzusu imiş gibi- elmas bir gerdanlık sipriş verdi.Bu gerdanlık o günkü fiatı ile çeyrek milyon“livre” (yaklaşık 1,5 kilo saf altın olabilir.)idi ve tabii,Kraliçe adına sipariş verilmişdi.Saray kuyumcusu ‘Elmas Gerdanlığı” Kraliçeye getirince ,Kraliçe onu derhal iade etti ve gerdanlık ile ilgili hiçbir para ödemediğini bildirdi.Kraliçenin bütün iyi niyetine rağmen,gerdanlık ile ilgili söylentiler,komplocuların istediği şekilde gelişiyordu.
Balsamo’nun propoganda makinası yoğun bir biçimde çalışmaya başladı.Bunun sonucunda ,M.Antionette yoğun bir eleştiri bombardımanına maruz kaldı.Bir anda Kraliçe’nin şeref ve itibarı zedelenmiş,karakterine leke sürülmüşdü.Bu işlem tamamlndıktan sonra ,Balsamo’nun yayın organları binlerce hatta onbinlerce broşür basıp dağıtarak, ‘Kraliçe’nin gizli bir aşığı olduğunu,gerdanlığı da bu şahsın gönderdiği yalanını yaymaya başladılar.Fakat Kraliçeyi hedef alan yalan ve iftira kampanyası bununla sona ermemişdi.
Fesatcılar,”Kardinal Prens de ROHAN’a" kraliçenin imzasını taklit ederek
bir mektup gönderdiler.
Mektupta “gece yarısı ‘PALARİS ROYAL’ de buluşalım ve ‘Elmas Gerdanlık Meselesini görüşelim.” diye yazıyordu.Gece yarısı,Kraliçe yerine ‘Palaris Royal’den bir fahişe gelerek Kardinal’e kendini Kraliçe olarak tanıtmışdı.
Bu olay ertesi gün gazeteler ve broşürlere hemen yansıdı.Böylece kilise ve devlet’in en yüksek makamlarına ulaşmış iki insanın şahsında,hem kilise,hem de devlet yıpratılmış oldu.
Fransa Hükümeti,devamlı savaşlar dolayısı ile faizle yeniden borç para bulmak mecburiyetinde kalmışdı.Aslında bu savaşlarıçıkaranlar da borç veren ‘Uluslar arası Fesatcılar’dan başkası değildi….Fransa Hükümeti ile bankerler arasında yapılan anlaşma gereğince ,”Jacques M.Necker” adlı bir kişinin ‘Fransız Kraliyet Konseyine’ “FİNANSAL MESELELER BAKANI-Maliye Bakanı- olarak atanması şartı vardı.
Yahudi maliyeciler bu maliye sihirbazının Fransa’nın maddi meselelerini çözeceğini idda ediyorlardı.Maliyecilerin gösterdiği “KURTARICI” M.Necker sayesinde Fransa’nın borçları azalmak şöyle dursun,dört yılda korkunç bir şekilde artarak 170.000.000 Sterling’e çıkmışdı.
Palaris Royal,
( ŞİMDİ Beçika sınırları içinde ve Brüksel’dedir. )
Kraliyet sarayı olup,o günlerde gene gizli güçlerin bu sarayı düşürdükleri durum hakkında EK bilgi-(sf.288):
1780 li yıllarda XVI . Louis’in kuzeni olan Orleans dükü ; illuminatinin en üstünde olan 13’lerin bir altındaki 33’ler de faal üye olan “Marki Mirabeau” tarafından Fransa’daki ‘mavi’ veya ‘ulusal’ denilen Masonluğa sokmaya muaffak olmuşdu. DÜK’ün borçları bir hayli kabarıktı ve 1780 yılındaki borcu 800.000 livre idi. Tefeciler ona finansal yardım teklifinde bulundular.DÜK boçların karşılık,”PALARİS ROYAL-Kraliyet Sarayı- diye adlandırılan evi de dahil olmak üzere bir çok mülkünü ipotek etti.Böylece DÜK ; tamamen yahudi bankerlerin avucuna düşmüş bulunuyordu.Fransız devrimini yöneten gizli güçler,”Choderlos de Lacros”u başta ‘polaris Royal’ olmak üzere, DÜK’ün mülklerini yönetmekle görevlendirdiler.”De Lacros” bir İspanyol yahudisiydi.Lacros,’Palaris Royali’ zamanının en kötü ününe sahip evine çevirdi.Burda her çeşit şehevi eğlence,ahlaksızlık ve utanmaz şovlar,müstehcen resim galarileri,pornografik kitablar ve cinsel sapıklığı en hayvanî şekillerde ortaya döken sergiler bulunuyordu.Ayrıca erkekler ve kadınlar için en hayasızca sefahat âlemleri de düzenleniyordu.Böylece ‘Polaris Royal’ Fransız dinî inançlarının ve hlakının sistematik olarak çökertildiği ve yok edildiği bir yer haline geldi.Bütün bu yapılanlar “En iyi devrimci,ahlâk kurallarını hiç uymayndır.” Düsturunun kaynaklandığı “Jakops Frank”ın kqabalistik teorisine dayanıyordu.Laclos ve Balsamo’nun şantaj ağına düşen erkek ve kadınlar,onların istediklerini yapmak mecburiyetinde kalıyorlardı. Bu şekilde Orléans DÜK’ünün mülkleri ‘Devrimci Poltika Merkezleri’ haline geldi.sağlayanlar arasında “ROBESPİERRE,DANTON,MARAT’da vardı.Jakoben Konvanında kararlaştırıldığı gibi,hapishane ve tımarhane kaçkınları sokaklara salınarak,”TERÖR DÖNEMİ” için uygun bir psikolojik ortam yaratıldı.
BU ALTTAKİ PARAĞRAFDAHA DİKKATLİ OKUMAMIZDA FAYDA VAR GİBİ….GİBİ….GİBİ….!!!!!
Bu konvan’da ayrıca “TASFİYE EDİLECEK” yani bir şekilde öldürülecek onlara göre gericilerin listesi de hazırlanmışdı.Caniler ve deliler,sokaklarda katliamlar ve tecavüzlerle halkı dehşete düşürürken KOMÜN’ün(Paris Kominitesin’de Jakobenlerin “SANHEDRİN’i pezevengi Manuel’in yönetiminde örgütlenen yer altı unsurları,bütün önemli siyasetcileri,önde gelen din adamları,KRALA SADIK SUBAYLARI tutuklamaya hazırlanıyordu.Devrimin başlaması ile birlikte Jakobenler kontrolü ele geçirdiler.
ORLéANS DÜKÜ ‘nü ; kuzeni Kral XVI ncı LOUİS’in öldürülmesi lehine oy kulanmasını sağlayarak, onu kendi amaçları için kullandılar.DÜK meşru bir MONARŞİ’nin kurulacağını sanıyordu ama Jakobenlerin gündeminde başka talimatlar vardı.Kralın idamı için oyunu kullandıktan sonra ,’devrimin arkasındaki gizli güç’ onun da “tasfiye edilmesi”ni emretti.DÜK, yoğun bir karalama ve iftira kampanyasının ardından,inanılmaz kısa bir zaman içinde kellesini giyotine kaptırdı.
(Bu yazının başında adından bahsedilen) “Marki Mirabeau” bu korkunç intikam aletinin çalışmasından çok huzursuz olmuştu.O karal’a karşı şiddet uygulanmasına karşıydı.Şahsî inanışına göre ,devrimin amacı XVI ncı LUİS’in yetkilerinin kısıtlamak olmalıydı.(Bu arada kendiside Kral’ın baş danışmanı olmayı düşünüyordu.) Efendilerinin Kral’ı öldürmeye karar verdiklerini öğrenince,XVI.Louis’i sadık generalerinin korumasında PARİS dışına kaçırmaya kalkıştı.Fakat bu da onun sonu oldu.Çünkü,Jakobenler kaçış planını öğrenmişleridi.Mirabeau’yu halkın önünde idam etmeye cesaret edemeyen yönetim,onu “ZEHİRLİYEREK” öldürttü ve ölümüne intihar süsü verdirdi.
İlluminati’nin ‘TERÖR YÖNETİMİ’nin başında “bedenleşmiş şeytan” denebilecek iki şahıs yer alıyordu;
Bu ikili yollarına çıkan bütün insanları göz kırpmadan ölüme gönderdiler.Fakat görevleri tamamlanınca ,bu iki cellat da giyotinden kurtulamadılar.Bunlar Fransız İhtilalini yöneten İlluminatinin onüç direktörü tarafından kullanılan ”alet” lerdi.Fransız Devriminden sonra,bankerler NAPOLYON’u “alet” olarak kullandılar ve Avrupa’daki kralıkları yıkmak için ,”NAPOLYON SAVAŞLARI”nı organize ettiler.
YUKARDAKİ KİTABDAN YAPILAN ALINTININ BENZERİ ALTTA KAPAK RESMİ BULUNAN KİTABTA DA KONU EDİLMİŞDİR.
TARİHCİ TARİHCİ dostumuza teşekkürlerimizle ,
1 yorum:
Kraliçeye pek çok idam ed,len insan gibi yazık olmuş.Dilenen özürlerde acizliğin simgesi bence.Ülkemizin borçları bir dönem epeyyy arttı.Melekler ve Şeytanlar kadar heyecan verici bir yazı olmuş.
Yorum Gönder