24 Aralık 2008 Çarşamba

“OLMAYAN ŞEYE ÖZÜR DİLEYEN” ÖZÜRLÜLER…




24 Aralık 2008

“OLMAYAN ŞEYE ÖZÜR DİLEYEN” ÖZÜRLÜLER…

1877–1878 (93 Harbi) Türk Rus Savaşı’ndan itibaren Doğu Anadolu’da dış destekli ve örgütlü, devlete karşı silahlı Ermeni isyanlarının ardı arkası kesilmedi.

Biz, Birinci Dünya Savaşında (1914–1918) yedi ayrı cephede harbe girdik. Bu cephelerden biri de Doğu Anadolu’ydu. Ermenilerin Taşnak ve Hınçak siyasi örgütleri de askeri tertiplerle Rus Orduları ile birlikte bölgeye girdiler. İşgal ettikleri yerlerde bulunan diğer Ermenilerle birlikte Türklere yaptıklarını, Rus subayları: “Yüzümüz kızardı, anlatılamaz şeyler oldu” diye anılarında yazmışlardır.

Savaşın koşulları, coğrafyanın sertliği, dönemin tıbbi yetersizlikleri, önü alınamayan salgın hastalıkları, zamanın hükümetini hem Müslüman Türklerin hem de Osmanlı tebaası Ermenilerin yine Osmanlı toprakları içerisinde yer değiştirme mecburiyetinde bırakan karara götürmüştür.

Bir tarih araştırmacısına ilk öğretilen ilke: “Tarihi olayları yaşanılan dönemin siyasi, kültürel, sosyal ve askeri koşulları çerçevesinde ele alıp inceleyeceksiniz. Yaşadığınız zamanı dikkate alarak sakın geçmiş devirleri yorumlamaya kalkmayınızdır.”

Gelelim “Ermenilerden özür dileyicilere”, siz Osmanlı Hükümetinin temsilcileri misiniz? O dönemi yaşayan halk mısınız? Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan halkın savaş döneminde alınan kararlarda ne derece sorumluluğu var? Neyi? Kime kabul ettirmeye çalışıyorsunuz? Bu tezgâh kimin? Ermeni Diyasporası’nın dünyada neler çevirdiğini ve sonunda oyunun Türkiye’den toprak talebine dayanacağını niçin kafanız almıyor? Siz kimsiniz? Aydınlarmış! Neyin aydını? Kim verdi size bu unvanı? Halk size böyle bir sıfat takmadan bu hakkı nereden alıyor ve kullanmaya kalkıyorsunuz? Siz sadece kendinizsiniz ve o kadarsınız…

Türk tarihini yargılamak ve hüküm vermek sizin gibi haddini bilmezlere düşmez bu uysal milletin sabrını zorlamayın.

Osman PAMUKOĞLU
Hak ve Eşitlik Partisi
Genel Başkanı

Hiç yorum yok: